ÇİÇEK VE İNSAN
Çiçek;
hangi duyguya hangi arzuya hangi tutkuya dil vermez ki çiçekler? Aşkın ve
sevginin en yalın anlatımı değil midir en masum ifadesi değil midir beyaz gül? Menekşe
de alçak gönüllülüğü, sarı Glayör de kıskançlığımızı ve onu paylaşmak
istemediğimizi dile getirmiş olmaz mıyız? Mor krizantem de burukluk Frezya da masumluk ifadesin de bulunmuş olmaz
mıyız? Yaşadığımız dünya da seviyor ve seviliyor oluşumuza aşk, tutku ve
ihtirasla bağlı olduğumuzu dile getirdiğimiz kırmızı gül değil midir? İçimiz ve
kalbimiz sevgi dolu ama ona bir türlü ifade edemediğimiz an da imdadımıza hemen
pembe gül yetişmiyor mu? Sevgimiz ile kırgın ve üzgün oluşumuza kırmızı
karanfiller tercüman olmaz mı? Nerede ve ne zaman ihtiyacımız olsa hemen
yardımımıza koşar çiçekler. İşte böyledir çiçek ile insan arasında ki anlamlı
ilişki. İster bu anlamlı duyguları biz yüklemiş olalım ister çiçeklerin
doğasında var olsun her durumda çiçekler dünyamıza kendileri gibi renk ve
kokularıyla derin bir anlam katmışlardır. Bazen kadınımızın kucağın da bizi
anlatır bazen analarımızın kucağın da . Bazen bir çelenk ile hüzün ya da
sevinçlerimizi paylaşırız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder