BAŞKOMUTANA MEKTUP
Mektubum, sitemim, gönül kırıklığım her ne kadar özelde
başkomutana olsa bile
Başbakan
Milli savunma Bakanı
İç işleri Bakanı
Gümrük ve Ticaret Bakanı
Genelkurmay Başkanı
Emniyet genel müdürü dâhil olmak üzere saydığım tüm kademe
ve devlet erkine hitabendir.
Ülkemiz birçok alanda olduğu gibi, terör yapılanmaları ve
bunlara dair yapılan göz aydınlığı operasyonlar ile de hayli sıkıntılı bir
süreçten geçmektedir. Bu sıkıntılar elbette Devletin başkomutanı,
cumhurbaşkanın birincil uğraştığı, emek verdiği ve gözü gibi sakındığı
icraatların başında gelmektedir.
Ve böylesi hayat ve memat ilişkisi içeren operasyonlar da,
kahraman asker ve polislerimizin vefakar omuzlarında yükselmekte, varlıkları ve
verdikleri mücadele, bu vatanın bir evladı olarak göğsümüzü kabartmaktadır. Bu
kutsal, cefakâr ve vefakâr insanların mücadeleleri, tüm halkımızın dilinde ve
kalbinde dualara gark olmuş durumdadır. Onlardan herhangi birisinin yaralanma
ve şehadet haberi geldiği anda tüm vatan evlatlarının kalbine çöken hüzün, yas
kelimelerle ifade edilir gibi bir acı değildir. Canları, malları, sevdikleri ve
her şeylerini vatanları için geri plana atmış bu vatan evlatları için, gerek Devlet
ve gerekse millet olarak ne kadar özveride bulunsak vallahi az gelecektir. Günlerce,
haftalarca ve aylarca ailelerini, anne, baba, eş ve çocuklarını bile görmeden,
ev, yuva ve sıla hasreti çekerken bile iç çekmeden tün yürekleri ile mücadele
eden asker ve polis kardeşlerimiz her türlü takdirin üzerindedirler. Tek amaç
ve hedefleri Vatan ve Devlet olan, Vatan ve Devletin bekası ve bütünlüğü olan
bu vefakâr kardeşler için diller ve yürekler her daim arşa uzanan dualara gark
olmaktadırlar. Hulasa onlara verilecek her ne olursa olsun tamamını analarının
ak sütü gibi hak etmektedirler.
Gelelim olayın kan donduran vahim tarafına.
Elbette ki her kurum gibi bankalarda varlık sebebi olarak
bir kar, zarar ve risk raporu hazırlayacak ve buna göre kendi kurumsal
tedbirlerini de alacaktır. Prensip olarak burada bir sorun olmadığı gibi bizim
de ilkesel olarak bir itirazımız da yok. Bizim itirazımız ve hayretimiz,
bankaların bu risk faktörünü devreye koyacağı başka zümre kalmamış gibi asker
ve polis üzerinden de devreye sokmuş olmasıdır. Asker ve polis kardeşlerimizden
bazılarının çektiği bir kredinin yada kredi kartının bir iki taksitini, şu veya
bu sebeple geciktirmiş, şu veya bu sebeple yatıramamış olması dolayısıyla,
bankalar tarafından kara listeye alınması, olumsuz bir sicile tabi tutulması ve
ihtiyaç duyduğu anda kredi ve kredi kartı talebine olumsuz cevaplar veriliyor
olması, bu milletin kabul edebileceği bir durum değildir. Bankalar, doymak
bilmez, tükenmek bilmez kazanma arzularını asker ve polis üzerinden yapmamalı
ve yapmasın.
Bu anlamda bizlere ulaşan sayısız şikayet mektup ve
dilekçeleri bulunmaktadır. Hele hele öylesi olaylar var ki bu durum daha bir can
acıtmaktadır.
Örneğin bir uzman çavuş kardeşimiz, elinde olmayan sebeple
bir bankadan aldığı kredinin, ( ki bu
kredi miktarıda sadece ama sadece beş bin lira ) bir iki taksitini geciktirmesi
sonrası banka tarafından icra takibine alınıyor. Uzman çavuşumuz ise bu olayın
hemen sonrası ailesinden aldığı yardım ile tüm borçlarını kapatıp icra takibini
ve tüm olumsuz durumları ortadan kaldırmasına rağmen, nişanlanması sebebiyle
kredi talebinde bulunması, olumsuz bir cevap ile sonuçlanmaktadır. Devlet için
Millet için bu denli zor şartlarda ve kahramanca mücadele eden asker ve polis
kardeşlerimize uygulanan ve reva görülen bu davranış, mutlaka Devletimizin
büyükleri tarafından dikkate alınacaktır diye umut ediyor ve inanıyoruz. Bu
anlamda yapılması gereken tüm girişimleri Devlet büyüklerimizden beklemekte ve
acilen bu yüz kızartıcı durumun ortadan kaldırılmasını talep etmekteyiz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder